“`html
Suriye’deki Esad Hanedanlığına Yönelik Küresel Araştırma Başladı
Suriye’de 50 yılı aşkın bir süredir iktidarda olan Esad ailesinin çöküşüyle birlikte, ailenin kaçırdığı milyarlarca dolarlık mal varlığı için dünya genelinde bir araştırma süreci başladı.
Geçmişte Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin ve Libya’nın eski lideri Muammer Kaddafi’nin yurt dışında gizledikleri servetlerin geri alınması için yapılan uzun soluklu çabaların ardından, şimdi Esad ailesinin kaybettikleri milyarların peşine düşülüyor.
Wall Street Journal’da yayınlanan bir habere göre, Esad ailesi, 1970 yılında Suriye’de iktidara geldiğinden bu yana geniş bir yatırım ve ticaret ağı kurmuş durumda. Beşar Esad’ın akrabalarının Rusya’daki lüks gayrimenkuller, Viyana’daki butik oteller ve Dubai’deki özel jet satın alma işlemleri, araştırma yapan kuruluşlar tarafından belgelendi. İnsan hakları avukatları, Suriye halkı adına daha fazla mal varlığını geri kazanmaya yönelik çabalarını sürdüreceklerini ifade ettiler.
Eski Beyaz Saray yetkilisi Andrew Tabler, “Rejimin mal varlıkları için uluslararası alanda bir av süreci başlayacak. Devrim öncesi paralarını aklamak için yeterli süreleri oldu ve her zaman B planları mevcuttu. Şu an sürgün durumundalar ama oldukça donanımlılar,” dedi.
Bağlantılı işletmelerin ve varlıkların değeri, yapılan bir raporda, Beşar Esad’ın yurtdışında sakladığı servetinin 12 milyar doları bulabileceği ya da 1 milyar dolara kadar düşebileceği tahmin ediliyor. Raporda, bu fonların başlangıçta captagon ticareti aracılığıyla elde edildiği ve daha sonra hukukun dışındaki bölgelerde yeniden yatırıldığı vurgulandı.
Dünya Bankası’nın 2022 verilerine göre, Esad ailesi lüks içinde yaşarken, Suriye’deki halkın %70’inin yoksulluk sınırında olduğu belirtiliyor. Beşar Esad’ın özellikle eşinin de iş dünyasındaki isimler aracılığıyla rejim üzerindeki etkisi büyük.
Esad’ın mal varlıklarını araştıran uzman Toby Cadman, “İktidar ailesi, finansal suçlarda olduğu kadar kriminal şiddet konularında da uzmanlaşmış durumda,” ifadelerini kullandı.
Paris Mahkemesi, 1982 yılında muhaliflere yönelik baskıların lideri olan Rıfat Esad’ın, 2019’da 90 milyon Euro tutarındaki mal varlığını dondurmuştu. Mahkeme, bu malvarlığının zimmete geçirilen kamu fonlarının aklanmasıyla elde edildiğine hükmetti.
Paris’teki davayı açan insan hakları avukatı William Bourdon, Esad ailesinin kaynaklarının bir kısmının Dubai ve Rusya’da bulunduğunu ifade ederek, bu paranın geri alınmasının oldukça zor olacağını dile getirdi.
“Esadların Kâhyaları”
Beşar Esad’ın üniversiteden arkadaşı Ayman Abdel Nour, Hafız Esad’ın, o zamanlar sıradan bir havayolu çalışanı olan kayınbiraderi Mohammad Makhlouf’u, ülkenin kârlı tütün ithalat tekelinin başına getirdiğini belirtti.
Makhlouf’un inşaat sektöründen büyük getiriler elde ettiğini ifade eden Abdel Nour, sonrasında Beşar Esad’ın bu kişinin danışmanlığından da faydalandığını aktardı. 2000 yılında babasının yerine lider olduğunda, Makhlouf’un imparatorluğunu kendi oğlu Rami’ye devrettiği ifade ediliyor.
“Makhlouflar, Esad ailesinin kâhyalarıdır,” diyen avukat Bourdon, bu ailenin Esad ailesi adına para kazanmak ve gerektiğinde rejimi desteklemekle görevlendirildiğini vurguladı.
Resmi verilere göre, Esad’ın kuzeni Rami Makhlouf, bankacılık, medya, gümrüksüz satış, havayolları ve telekomünikasyon gibi alanlarda geniş bir varlık yelpazesine sahip olup, servetinin 10 milyar dolara kadar çıktığı bildiriliyor. ABD hükümeti, 2008 yılında Makhlouf’a Suriye rejiminin yolsuzluklarından yararlandığı gerekçesiyle yaptırım uygulamıştı.
2018’de yapılan bir araştırmaya göre, Makhlouf ailesinin yurt dışında da yatırımları bulunmakta olup, Dubai’de yaklaşık 3,9 milyon dolarlık gayrimenkul edinmişlerdir. Rami Makhlouf’un ailesine ait Viyana’da 20 milyon Euro değerinde bir butik otel bulunduğu, ayrıca ünlü bir işletmeyle restoran açtıkları da ortaya çıkmıştır.
2019’da yapılan bir araştırmaya göre, Makhlouf ailesinin Moskova’daki lüks gökdelenlerde yaklaşık 40 milyon dolar değerinde mülke sahip olduğu bildirildi. Ancak 2020’de rejimin ekonomik ilişkileri zayıfladı ve Beşar Esad, Rami Makhlouf’u açıkça dışladı. Aralarındaki ilişkinin bozulma sebebi ise Rami’nin çocuklarının Dubai’deki lüks yaşamlarının medyaya sızdığı iddia edildi.
Rami Makhlouf’un en büyük oğlu Muhammed, özel jetsini 43 milyon dolara özelleştirmek için harcama yaptığını ifade ederken, 6 yıldır babasını görmediğini ve Esad’ın düşüşünü “gerçekleşen bir hayal” olarak nitelendirdi. Rami ise 5 Aralık’ta yaptığı bir paylaşımda, Halep’in muhalifler tarafından ele geçirilmesini “utanç verici” olarak tanımladı ve bombardımanlar nedeniyle ABD tarafından yaptırım uygulanan Albay Süheyl el-Hasan’a milyonlarca dolarlık bir teklif sunduğunu belirtti.
Mahir’in Captagon Kaçakçılığı
2011’deki Suriye iç savaşının patlak vermesiyle birlikte, Beşar Esad’ın küçük kardeşi Mahir, Suriye’nin Dördüncü Zırhlı Tümeni’nin liderliğini yapıyordu. Mahir’in komutanlığındaki tümen, Orta Doğu’ya captagon kaçakçılığı yapıyordu.
Captagon ticareti üzerine çalışmalar yapan Siyasi ve Ekonomik Ağlar Gözlemevi, uyuşturucudan elde edilen gelirlerin yıllar içinde rejimin Batı’nın ekonomik yaptırımlarını aşmasına yardımcı olduğunu ve 2020-2022 yılları arasında yıllık ortalama 2.4 milyar dolar kazandırdığını bildirdi.
Eski bir Avrupa istihbarat yetkilisi, Mahir’in iç savaş öncesinde yurtdışında yatırım yapmaya başladığını ve mal varlıkları arasında Arjantin’de bir çay tarlası bulunduğunu belirtti.
Suriye rejimi çökmüş olsa da, Rami ve Mahir’in nerede olduğu hala belirsizliğini koruyor.
Esma Esad’ın Çabaları
Rami’nin mal varlıkları üzerindeki baskının arttığı dönemde, Esma Esad kontrolündeki büyük bir telekom operatörünün Suriye içinde sahip olduğu varlıkların o zamanki ortakları tarafından devralınmasını gözlemledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, 2020 yılında Esma Esad ve ailesinin Suriye’de “en kötü şöhretli savaş vurguncuları” haline geldiğini ifade ederek Esma Esad’a yaptırım uyguladı. Bakanlık, Esma Esad ve ailesinin, “Avrupa, Körfez ve diğer bölgelerdeki bağlantıları aracılığıyla Suriye halkının zararına haksız servet biriktirdiğini” belirtmiştir.
“`