Uyuşturucu örgütü lideri olmakla suçlanan Emircan İleri, “Ben 3 kere örgütten yargılandım örgütü bilerek bu cezai risk karşısında o işe girer miyim? Hurdacılık torbacılığa daha ağır basar. Mesleğimin kazancı yerindedir. Uyuşturucu parasına ihtiyacım yoktur” diyerek kendini savundu.
Zonguldak’ta, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince geçen yıl 5 Mayıs’ta 4 ilçede uyuşturucu tacirlerine yönelik ‘kökünü kurutma’ operasyonu düzenlendi. 7 aylık teknik ve fiziki takip sonucu düzenlenen operasyonda; Emircan İleri’nin lideri olduğu öne sürülen uyuşturucu satmak amacıyla kurulmuş örgüte üye olduğu iddia edilen 32 kişi eş zamanlı baskınlarla yakalanıp, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
DHA’da yer alan habere göre, mahkemece örgüt lideri olduğu iddia edilen Emircan İleri ile birlikte çete üyesi olduğu öne sürülen Yüksel K. (59), Batuhan Y.(21), Bircan İ. (72), Ejder İ. (49), Emre K. (27), Erçin T. (43), Gökhan T. (34), Mehmed Ç.(29), Mert D.(28), Ogün A. (32), Ömer E. (47), Selahattin K. (31), Serdar K. (40), Ufuk S. (37) ve Yıldırım Ü. (47) tutuklandı, 16 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Tutuksuz sanıklardan 2’si ise işledikleri başka suçlardan dolayı tutuklandı.
9 Ocak’ta başlayan yargılamada, polis ifadesinde örgüt şemasını açıklayan ancak mahkemede ifadesinin yanlış anlaşıldığını söyleyip duyduğu dedikoduları anlattığını ifade eden Hüseyin P. (44) da duruşma sonunda tutuklandı. Dosya kapsamında tutuklu sanık sayısı 17’ye yükseldi.
Uyuşturucu ticareti yapmak amacıyla suç örgütü kurduğu, üye olduğu veya örgüte yardım ettiği iddia edilen 17’si tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, 3’üncü günde de devam etti.
Fotoğraflar: DHA
“‘Acılık Çetesi’ devletin bize yakıştırdığı bir isim”
Tutuksuz sanıklardan A.N., duruşmada şöyle savunma yaptı:
“Emircan İleri benim kan kardeşim, hiç tanık olamadım. Ne zaman Emircan alınsa, ben de alındım. Buradaki arkadaşların çoğu beni ve Emircan’ı tanımaz. ‘Acılık Çetesi’ diye bir şey yoktur. Bu devletin bize yakıştırdığı bir isimdir. Acılık Çetesi diye bundan önce de operasyon ve yargılamalar yapıldı. Kabul etmemekle birlikte bir örgüt var ise biz birbirimize yakınlığımızdan ve sürekli görüştüğümüzdendir. Emircan’ın başına bunların gelmesi Hüseyin Pirecioğlu ile arkadaşlık yapmasıdır. Emircan’ın yasa dışı bahis oynatma gibi bir durumu da yoktur. Kızı öldükten sonra kafası dağılsın diye ben ona öğrettim oynamasını. Kendi hesapları icralıktı o yüzden de yeğeni Batuhan’ın hesaplarını kullandı. Bu paraları da onun için o hesaba yatırıyorduk.”
Sanık A.N. ve Hüseyin P.’nin birbirine hakaret etmeleri sonucu kısa süreli gerginlik yaşandı. A.N. söz almadan konuşmaya devam edince duruşma salonundan atıldı.
İlk duruşmada poliste verdiği ifadeyi mahkemede değiştirip tutuklanan Hüseyin P., duruşmanın başladığı sabah tehdit edildiğini öne sürdü. Kendisini tehdit edenlerin ismini söyleyen Pirecioğlu, “D.İ., Bana ‘Amcamın çok selamı var. Gerekeni yap. Kendini düşünmüyorsan geride kalanları düşün. Zonguldak’ı terk et’ dedi. Bundan 1-2 hafta önce de dövülmüştüm. Ş.Ö. bana ‘Ben senin canını kurtardım’ dedi. Emircan İleri, benim öldürülmem için para teklif etmiş” diye konuştu.
“Her 3-4 senede bir mağdur ediliyorum”
SEGBİS aracılığıyla ifade veren ve örgüt lideri olmakla suçlanan hurdacılık yaptığını iddia eden Emircan İleri, tüm suçlamaları reddederek, şöyle savunma yaptı:
“Örgüt kurmadım, böyle bir olaya teşebbüs etmedim. Ben 3 kere örgütten yargılandım, örgütü bilerek bu cezai risk karşısında o işe girer miyim? Hurdacılık torbacılığa daha ağır basar. Mesleğimin kazancı yerindedir. Uyuşturucu parasına ihtiyacım yoktur. Her 3- 4 senede bir hakkımda bu şekilde soruşturmalar yapılıp mağdur ediliyorum. Bunların cezasını bildiğimden bu işe hayatta girmem. O kadar operasyon geçirmiş biri olarak uyuşturucu paralarını bana ulaşılmasının kolay olduğu yeğenimin hesabına yatırtır mıyım? Hüseyin’in iddia ettiği uyuşturucu parası diye iddia ettiği şeyler beraber oynadığımız bahis paralarıdır. Kendisi yalan konuşmaktadır. Hüseyin yalanlarıyla mahkemedeki herkesin kuyruğunu birbirine bağlamış.
“Bu saatten sonra Hüseyin’i dövdürsem ne olur?”
Hüseyin neden emniyete bir parça uyuşturucu teslim etmemiş? Hüseyin’in iddia ettiği 2 kilo metanfetamin varken dosyada 2 gram metanfetamin yok. Ayrıca Hüseyin’i niye dövdüreyim? Karakolda 64 sayfa ifadesini vermiş, söyleyeceğini söylemiş, bu saatten sonra dövdürsem ne olur? Sedat ve Gülcan bana iftira atmışlardır. Dedikodu çıkartmışlardır. 2021’den beri aramızda husumet vardır. Verdiği ifadeler yalandır. Hüseyin benden korkmuş olsa, benden uyuşturucu satın aldığını söyleyebilir mi? Örgüt adı altında gruplandırma yapmışsa da ben yargılanan sanıkların çoğunu tanımıyorum.
“Uyuşturucu farkındalığını artırmak için pankartlar yaptırdım”
Ben böyle bir iş yapsam kazandığım parayı adliyeye getirir, bir çuvala koyarım, avukatıma veririm. ‘Ben böyle bir suç işledim, kazandığım para da budur’ derim. Cezaevinde 10 sene yatmak mı iyi, yoksa devlete bunları teslim etmek mi iyi? İsmimi kullandıkları için yerel gazetelere haberler yaptırdım. Bu dedikoduların çıkmasından dolayı uyuşturucu farkındalığını artırmak için pankartlar yaptırdım. Bir insan hem örgüt kurup hem de örgüt üyelerinin yakalanması için çaba harcar mı? Hüseyin’in adımı kullandığını öğrendim. Sonra ise İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli bir astsubaya onunla ilgili bilgiler verdim. Bu soruların ona da sorulmasını istiyorum.”
Bugünkü duruşmada sanıkların ifadesi tamamlandı, tanıkların dinlenmesine geçildi. Dinlenilmeyen tanıkların dinlenmesi için duruşma yarına ertelendi.